Yaşamı sürdürebilmek için su, gıdadan daha büyük öneme sahiptir. Öyle ki bir insan açlığa uzun süre dayanabilirken susuzluğa ise 4-5 gün kadar dayanabilir. Bu süre de birçok koşula göre değişkenlik gösterebilir. İnsan vücudunun yaklaşık %60’ı sudur. Bunun yaklaşık %20’sinin yitirilmesi ölüme neden olabilir.

  • Hücreler arası taşıma
  • Besinlerin sindirilmesi ve emilmesi
  • Vücut ısısını düzenleme
  • Birçok kimyasal reaksiyona katılma

gibi görevleri vardır.  Bunun yanı sıra cildi güzelleştirme, kabızlığı önleme, açlık hissini azaltma, bazı toksinleri atma, bazı organları dış etkenlere karşı koruma, vb. gibi faydaları vardır.

Yapılan araştırmalara göre düzenli ve yeterli su tüketimi soğuk algınlığı, kabızlık, idrar yolu enfeksiyonu, böbrek taşları ve mesane kanseri gibi hastalıkların riskini azalttığı gözlenmiştir.

Su, vücutta depolanmaz. İnsan her gün yaklaşık 2,5-3 litre suyu vücuttan atar. Bu dışa atımı idrar, dışkı, deri, akciğer yolu ile yaparız. Atılan bu su tekrar vücuda alınmalıdır. Çay, kahve, kola vb. içecekler suyun yerini tutmaz. Günlük kayıpların giderilmesi ve vücut fonksiyonlarının sürdürülmesi için düzenli su alımı şarttır. Peki ne kadar su tüketmeliyiz? Genellikle günlük su gereksinimi 2,5-3 litredir. Bu gereksinimi etkileyen yaş, çevre ve vücut sıcaklığı, hastalık, hamilelik ve emzirme gibi faktörler vardır.

İnsanlar için bu kadar önemli olan su gıdalar için de önemli midir?

Tabi ki de önemlidir. Bazı gıdalarda su oranı yüksek olursa enzim ve mikroorganizmalar tarafından kısa süre de bozulmalar yaşanabilir. İyi bir çözücü olduğu için gıdanın içerisinde bulunan ve suyu seven molekülleri çözer. Ayrıca gıdanın fiziksel özellikleri üzerinde de etkilidir. Örneğin bir maydanoz demeti rengi solmuş ve koyulaşmış ise su kaybı yaşamıştır. Ve bu görünümdeki maydanoz dikkatimizi çekmez.

Sonuç olarak baktığımızda ise günlük su tüketimine dikkat etmek gerekir. Su içmeyi unutuyorsak yanımızda su şişesi taşıyarak çözüm bulabiliriz belki. Gıdalarımızın da su içerikli nedenden ötürü bozulmaya uğrayabileceğini unutmamalıyız.

 

Kaynak1: Özkeleş H.E., Korkmaz N., Tayar M., Beslenme İlkeleri, Dora, Bursa,2017.

Kaynak2: Filiz Ertekin B., Seydim C.A., Yaşamın Temel Bileşeni: Su, (Ed. Zeynep Banu Güzel Seydim) Fonksiyonel Beslenme, Sidas Medya, İzmir, 2016, s.105-113.

Yazar Hakkında

Selinay LAÇİNDAĞ

Merhabalar, ben Selinay LAÇİNDAĞ. Pamukkale Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Mezun olduktan sonra iki ayrı süt firmasının üretim bölümünde görev aldım. Sonrasında ise süt sektörüne yönelik starter kültür, antibiyotik test kitleri ithal eden Laktis Gıda'da çalıştım. Gıda Notları sitesiyle birlikte blog yazarlığına başladım ve şu an burasıyla birlikte Özel Beslenme, Flavus gibi birçok firmanın blogunda yazılar yazıyorum. Blog yazarlığına başlamamdaki amaç bilinçli bir tüketici kitlesi oluşturmaya yardım etmekti. Hala bu amaç doğrultusunda yazıyorum. Umarım herkese faydalı olur.

Tüm İçerikleri Görüntüle