Ülkemizde yaygın üretilen ‘Sarı kantaron nedir? Kantaronun biyoaktif bileşenleri neler? Sağlığa olan etkileri neler?’ bir bakalım.

Sarı Kantaron Nedir?

Sarı kantaron olarak bildiğimiz Hypericum perforatum, Hypericum türleri içerisinde en yaygın yetişen çok yıllık bir bitkidir. Oval, sarı çiçekli, doğrusal, tüysüz ve odunsu bir yapıya sahiptir. Yaprakları sapsızdır. Sarı kantaron isminin haricinde ülkemizde yetiştirildikleri bölgelere göre binde birlik otu, kuzu kıran, kılıç otu ve yara otu gibi isimlerle de adlandırılmaktadır. Genellikle Marmara, Ege, Karadeniz, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde yetiştirilmektedir.

Kantaronun Biyoaktif Bileşenleri

Sarı kantaron; flavonoidler, floroglusinoller, biflavonlar, nafrodiantronlar, proantosiyanidinler ve fenilpropanlar olmak üzere altı ana bileşik içerir. Aynı zamanda organik asitler, amino asitler, uçucu yağlar, ksantonlar ve taninler olmak üzere birçok sekonder metabolit içeriği de mevcuttur. Hidroalkolik ekstrelerinde ise %60 etanol veya %80 oranında metanol bulundurmaktadır.

Kantaronun Kullanım Şekilleri

Sağlığa olan faydalarından dolayı günümüzde ilaç olarak kullanımı yaygındır. Aynı zamanda halk arasında birçok kullanım şekli vardır. Bu kullanım şekillerini kısaca bir inceleyelim.

Kantaron Çayı: Yaz aylarında toplanan bitkiler ince bir şekilde kıyılmaktadır. İnce kıyılan bitkiler sonrasında gölgede kurutulmaya bırakılmaktadır. Kurutulan kantaron bitkisinden 1 tatlı kaşığı alınarak kaynatılmış suda 3-4 dakika demlenir ve çay olarak tüketilmektedir.

Kantaron Yağı: Günümüzde kantaronun en yaygın olarak kullanılan şekli kantaron yağıdır. Kantaron yağının en yaygın üretim şekli ise kantaron çiçeğini zeytinyağı ile karıştırarak 15 gün boyunca güneşte bekletilmesidir. Bekletilmesi sırasında zaman zaman çalkalanmaktadır. Daha sonra pamukta süzülmesiyle kantaron yağı elde edilmektedir.

Kantaron Ekstresi: Bitkinin çiçek, yaprak ve saplarından elde edilen ekstre, özellikle Amerika ve Avrupa ülkelerinde kapsül olarak satılmaktadır.

Kantaron Tentürü: Kantaronun sap, yaprak ve çiçekleri ince kıyılarak konyağın içine koyulmaktadır. Şişe 14 gün boyunca güneşte bekletilerek arada bir çalkalanmaktadır. Sonrasında karışım süzülür ve koyu renkli şişelere konularak tüketilmektedir.

Kantaron Dekoksiyonu: Kantaron dekoksiyonu eldesi için kantaron bitkisinin kurutulmuş toprak üstü kısımları kullanılmaktadır. Bu kısımlar 10-15 dakika boyunca suyla kaynar. Kaynamasının ardından süzülerek sıcak ya da soğuk olarak tüketilmektedir.

Sarı Kantaronun Sağlığa Olan Faydaları

Kantaron bitkisi yukarıda saymış olduğum gibi çeşitli şekillerde tüketilebilirsiniz. Peki kantaron kullanımının sağlığa olan etkileri nelerdir? Şimdi de ona bakalım.

  • Kantaron antibakteriyel ve antienflamatuar etkiye sahiptir. Bu özelliği sayesinde özellikle kantaron yağı, yanık ve yaraları hızlıca iyileştirir. Akne tedavisinde ve güneş lekelerini geçirmek içinde kullanılmaktadır. Ayrıca bulaşıcı hastalıkların tedavisinde kullanılabileceği yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıkmıştır.
  • Ekstraktları antidepresan olarak kullanılmaktadır.
  • Antiviral etki gösterir. Böylece hepatit, bağırsak tümörleri ve kabakulak gibi hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır.
  • Yapılan bir çalışmaya göre kanser hücresinin büyümesini engellediği söylenmektedir.
  • Kantaron çayı, mide ağrılarına, bronşite ve bağırsak sorunlarına iyi gelmektedir.
  • Kantaron tentürü, menapoz sıkıntılarını gidermede ve orta şiddetteki depresif durumların tedavisinde kullanılabilmektedir.

Sonuç olarak kantaron bitkisinin sağlığımıza olan faydalarından, kullanım şekillerinden ve birtakım özelliklerinden bahsettim. İnsanlar tarafından genellikle kantaron yağının cilde olan olumlu etkileri biliniyor. Kantaron yağı haricinde kantaron çayı ve dekoksiyonu gibi tüketim şekilleri de mevcut. Üstelik sağlık açısından da oldukça yararlı. Kantaronu cilt sorunlarında veya bakımında kullanılması dışında bu şekilde de tüketilebilmesi son derece uygun görülebilmektedir.

Kaynakça

Aksu Ö., Altınterim B., 2015. Kantaron Otu (Hypericum perforatum) ve Hiperisin. Bilim ve Gençlik Dergisi. 2148‐0273 Cilt 3, Sayı 1.

Altan ve ark., 2015. Sarı Kantaronun (Hypericum Perforatum) Yara İyileşmesi Üzerine Etkisi. Arşiv Kaynak Tarama Dergisi. 24(4):578-591.

Çırak C., Kurt D., 2014. Önemli Tıbbi Bitkiler Olarak Hypericum Türleri ve Kullanım Alanları. Anadolu, 24 (1), 38 – 52.

Yazar Hakkında

Derya ATAALP

Merhaba, ben Derya ATAALP. 1998 yılında İzmir’de doğdum. 2021 yılında Manisa Celal BAYAR Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Meze, süt ve süt ürünleri üretimi gerçekleştirilen bir firmada kalite, üretim ve laboratuvar bölümlerinde staj yaptım. Araştırma yapmayı seven birisi olarak bu sitede toplumumuza gıda üzerine doğru bilgileri sunabilmek için katkıda bulunmak istiyorum.

Tüm İçerikleri Görüntüle