Sıklıkla kış aylarında tüketimini arttırdığımız bitki çayları aslında her mevsim çok sevilerek tüketilmekte. Hoşa giden kendine has aroması, tadı ve şifa verici özellikleri bakımından her an elimizin altında bulunuyor. Uykumuzu düzenliyor, soğuk algınlığımıza iyi geliyor, ödem atmamıza yardımcı oluyor, sindirim sistemimizi düzenliyor, stres ve depresyona iyi geliyor, yorgunluğumuzu alıyor kısaca bitki çaylarının faydası saymakla bitmiyor.

Elbette her gıdada olduğu gibi bitki çaylarını tüketirken de dikkat etmemiz gereken hususlar var. Haydi gelin sırasıyla bakalım:

  • Öncelikle aktardan satın alınan bitkiler gıda güvenliği açısından güvenilir değildir desek yanlış olmaz. Bu ürünler mikroorganizma, pestisit, ağır metal, böcek ve yabancı ot gibi bulaşanlar içerebiliyorlar. Özellikle mikroorganizma kalıntıları sağlığımız açısından oldukça riskli. Fabrika ortamında üretilen poşet çaylar ise üretim boyunca Türk Gıda Kodeksinin standartlarına uygun olarak hazırlanıyor ve her aşamada kontrol ediliyor [1].
  • Bir başka husus bitkilerin çay olarak tüketilen çeşitleri bize fayda sağlarken, diğer türler sağlığımızı tehdit ediyor. Örneğin severek tükettiğimiz papatya bitkisinin bazı türlerinden böcek ilacı elde ediliyor. Aktarlarda satılan ürünlerin ise hangi tür olduğuna pek dikkat edilmiyor, açıkta satılıyor ve ışığa maruz kalıyor. Işık ise faydalı bileşiklere zarar veriyor. Yapılan çalışmalarda bunu kanıtlar nitelikte [2, 3].
  • Hepimizin aklında soru işareti oluşturan çay poşetleri ise bir muz ağacı türü olan Abaka ağacının (Musa textilis) yapraklarından elde edilen liflerden üretiliyor. Lifler suya oldukça dayanıklı ve suya zararlı bir madde geçişi olmuyor [4, 5]. Bunun yanında çay poşeti üretiminde nişastanın fermantasyonu sonucu elde edilen PLA (polilaktik asit), tamamen zararsız ve biyobozunur bir biyopolimer. Sağlık açısından risk teşkil etmiyor Çay poşetleri yapıştırılırken ısı kullanılıyor ve herhangi bir yapıştırıcı ajan içermiyor [6].
  • Bitki çayı tüketirken dikkat etmemiz gereken bir diğer nokta ise hazırlama yöntemleri. Demleme (sıcak suda bekletme), maserasyon (oda sıcaklığında bekletme) ve kaynatma olarak üç farklı yöntem var. Kullanacağımız yöntemi ise bitkinin hangi organını tercih ettiğimiz belirliyor. Örneğin daha hassas olan çiçekler ve yapraklar (ıhlamur, nane, papatya, kekik, rezene, adaçayı vb.) demlenirken, tarçın, zencefil ve zerdeçal gibi kök ve kabuktan elde edilen bitkiler 5 dakikayı geçmeyecek sürede kaynatılmalıdır. Çünkü bitkinin bu sert kısımlarında bulunan faydalı bileşiklerin suya geçişi zordur. Maserasyon ise yapısında müsilaj (örneğin, keten tohumu, hatmi kökü) ve ısıya duyarlı maddeler içeren bitkiler için uygulanır. Küçük parçalara ayrılan bitki parçalarının üzerine oda sıcaklığında su ilave edilerek bir gece bekletilir. Süzülerek tüketilir [7].

Sonuç olarak;

Bitki çayları arasında fayda zarar yaptığımızda poşet çaylar aktarda satılanlardan üstün geliyor. Ayrıca poşet çaylar son kullanma tarihi, hazırlama yöntemi ve süresi, varsa alerjen bilgileri ve tüketim sıklığını da etikette belirtiyor. Mesela günde iki fincandan fazla sinameki tüketmek laksatif (ishal yapıcı, bağırsak çalıştırıcı) etki yapabiliyor.

Kimi zaman keyif vermesi kimi zamanda şifa bulmak suretiyle tükettiğimiz bitki çayları bu önemli noktalara dikkat etmediğimiz takdirde bizi hasta dahi edebiliyor. Zararlarını hafife almadan bilinçli bir şekilde tüketmek ve şifa bulmak dileğiyle…

KAYNAKLAR

[1] Can, N., & Duraklı Velioğlu, S., 2018. Bitki Çaylarında Mikrobiyal Kalite ve Mikotoksin Varlığı. Erzincan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 11(3), 362-380.

[2] Şaşkara, C., Hürkul, M. M., & Güvenç, A., 2010. Aktarlarda Satılan Melisa officinalis L. (Oğulotu, Melisa) Üzerinde Morfolojik ve Anatomik Çalışmalar, Ankara Eczacılık Fakültesi Dergisi 39 (2) 123-143.

[3] Kabakçı, A., 2016. Paket Bitiki Çayları Üzerinde İncelemeler, Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sağlik Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.

[4] Vijayalakshmi, K., Neeraja, C. Y., Kavitha, A., & Hayavadana, J., 2014. Abaca fibre, Transactions on Engineering and Sciences, 2(9), 16-19.

[5] Hayase, S., 2018. Manila hemp in world, regional, national and local history, J. AsiaPacific Stud.Waseda Univ. 3, 171–181.

[6] Kılınç, M., Tomar, O., & Çağlar, A., 2017. Biyobozunur Gıda Ambalaj Malzemeleri, Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi, 17(3), 988-996.

[7] Akgül, A., ve Ünver, A., 2001, Bitkisel Çaylar, Gıda Mühendisliği Dergisi, 11:21-24.

Yazar Hakkında

Hilal KÖKLÜ

Merhaba ben Hilal KÖKLÜ. 1999 yılında Konya'da doğdum. 2021 yılında Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü'nden mezun oldum. Stajımı lokum imalatı üzerine çalışan bir fabrikada, kalite kontrol, laboratuvar ve üretim bölümlerinde görev alarak gerçekleştirdim. Öğrenmeyi ve öğretmeyi sevmekle birlikte yanlış bilinen bilgileri çürütme ve insanları aydınlatma çabası içerindeyim. Bu siteye güzel katkılarım olacağını düşünüyorum.

Tüm İçerikleri Görüntüle